12 Temmuz 2010 Pazartesi

dorga'lardan ses var!

2 Dorga Moda sahilinde konuşmaktadırlar.

Dorga:

Bir yerden başlamak gerek.

Ben ‘ses’in kuvvetine inanıyorum.

Diğer Dorga:

Paranoyamı cilaladım. Tartışmayı başlattım.

Rahatsızız.. rahatsızız.. neden?!

Dorga:

Yarı kontrollü delilik.

En olası ve keyif verici kendini gerçekleştirme biçimini buldun mu?

Diğer Dorga:

Gelişigüzel değiliz, tesadüf değiliz, mecbur değiliz..

neyi ne şekilde yersek onunla o biçimde büyürüz.

Dorga:

Sokak arasında maç yapan çocuklar, klas semtin çimeninde mangal yapan şık pijamalılar, donuyla denize girenler, çekirdek çitlemeye parka, sokağa inenler gündelik eylemin figüranı ya da kahramanı olabilirler.

Dorga diğer Dorga’yla tartışıyordur; Bir Dorga bankta yatabilir, bunun yanında başka bir Dorga’da ikiz yatağını ve abajurunu alıp aynı parkın çimenliklerine yayılabilir mi?

Diğer Dorga:

sürekliyiz..

Dorga bir durumu, bir tarzı, iyi hissetme biçimini ifade etmez mi?! Her yer eylem ve yaşama alanı değil mi?! Dorga her şeyden önce, devam etmez mi?!

Dorga:

Bir titreşim ve bir hareket, titreşimlerin dalgalanması ile fizik yasalarınca ses, yankı ve nesnel kuvvet. Doğanın içinden bir şey, mesela rüzgar. Rüzgarın öz sesinin olmaması. Dağlara, yerküreye, bambulara, duvarlara, binalara çarparak ses kazanan rüzgarın ürkütücü sesini yaratan her şey. Fizik yasalarınca, sürtünme, çarpma…

Diğer Dorga:

Özgürüz! Tansiyon duyar, heyecan veririz..

son derece gerçeğiz.

Dorga:

Peş peşe dizilmiş güzel cümleler kurmak istemiyorum. Görüntü çağı. Milenyumun renkli düğmeleri eşliğinde belgelenmek… mesela, bir pankartın içeriği kadar seçilen renk de tartışma konusu olabilir.

Diğer Dorga:

Her türden görüşe saygı duymuyorum. Kıymetli olanın üzerindeki pası temizlemek,

gölgelenmiş sahte renkleri yenileriyle değiştirmek…

İki Dorga’nın konuşmaları beklenmedik bir saldırıyla bölünür.

Park bekçilerinin fıskiyeleri harekete geçirmeleri üzerine, neye uğradığını şaşıran Dorga’lar kaçar.

Dorga’lar sahil boyunca yürür ve Sihirbaz’ı görürler. Yanında da elli yaşlarında bir Pamuk Prenses vardır. Tehlike büyüktür. Mikrofondan ‘Pastor! Pastor!’ diye bağıran Sihirbaz’a eşlik eden Dorga’lar, donuk kalabalığı hayretle karşılar. Bu sırada Sihirbaz alev gösterisine başlamış ve halay figürleriyle kalabalığı hipnotize etmeye devam etmektedir..

Yanma tehlikesi geçiren seyircilerse bulundukları çay bahçesinde çaylarını yudumlamaya devam ederler.